Gazeteci Güngör Yavuzaslan, Ortadoğu’da ABD öncülüğünde yürütülen yeni normalleşme planları, İbrahim Anlaşmaları ve bu sürecin Filistin davası üzerindeki etkileri hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Yavuzaslan, özellikle Suudi Arabistan’ın Riyad kentinin bu süreçteki merkezi rolüne dikkat çekti:
“Trump ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a yaptı. Bunun sebebi, 1 trilyon 200 milyar dolarlık dev bir anlaşmaydı. O dönem Suriye geçiş dönemi cumhurbaşkanı Ahmed Şara’yı da Riyad’a getirmişlerdi. Trump orada ona açıkça, ‘İyi gidiyorsun, İbrahim Anlaşması’na katılmalısın’ dedi.”
“Ahmed Şara, kısa süre önce bir ABD senatörüyle görüştü. Konuşmalarından, İsrail’le doğrudan ilişki kurma mesajı vermese de kapıyı tamamen kapatmadığı anlaşılıyor. Bu çok riskli bir durum çünkü ABD’nin Suriye’ye yönelik baskısı büyük: Ambargoların kaldırılması, finansal destek vaadi…” ifadelerini kullanan Yavuzaslan’a göre, Suriye’ye yönelik ciddi bir baskı var. Eğer Suriye, İsrail ile normalleşmeyi kabul ederse, bu Golan Tepeleri’nin fiilen İsrail’e bırakılması anlamına geliyor.
Yavuzaslan, ABD ve Suudi Arabistan’ın aracılığıyla İsrail-Suriye arasında gizli görüşmelerin başlatılacağına dair iddiaların İsrail medyasına yansıdığına da dikkat çekerek, “8 Aralık sonrası İsrail’in bazı bölgelerden çekilmesi karşılığında Suriye’nin İsrail’le normalleşme sürecine gireceği iddia ediliyor. Bu, Trump’ın dayattığı İbrahim Anlaşmaları’nın yeni bir versiyonu. Şam’daki yeni karar vericiler bu potaya girer mi, zaman gösterecek.” dedi.
Gazeteci Yavuzaslan, İbrahim Anlaşmaları’nın arkasındaki asıl amacı da açık şekilde dile getirdi:
“Egemen ve bağımsız bir Filistin devletini tamamen unutturmak istiyorlar. Bir Hollywood senaryosu gibi: Başrol Mr. Trump, yardımcı oyuncular Suudi Veliaht Prens Selman ve ‘Gazze Kasabı’ Netanyahu. Bu plana göre, Gazze’de ‘barış’ varmış gibi gösterilecek. Arap ülkeleriyle İsrail normalleşiyor, dünya da bunu ‘çözüm’ sanacak. Oysa amaç, Filistin davasını yok etmek.”
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın da bu süreçte edilgen bir rol oynadığına dikkat çeken Yavuzaslan, nihai amacın Filistinlilere bile işgali kabul ettirmek olduğunu savundu:
“Filistin halkına ‘Bakın Abbas da kabul etti, Suriye de kabul etti, siz neden karşısınız?’ diyecekler. Böylece İsrail’in bölgedeki işgali meşrulaştırılmak isteniyor.”
Gazeteci, bu tabloda Türkiye ve Katar gibi ülkelerin dışlanmasının da tesadüf olmadığını vurguladı:
“Katar ve Türkiye bu planlarda yok. Neden? Çünkü Filistin davasında net bir duruş sergileyen iki ülke bunlar. Bu, büyük oyunun dışında bırakılan ülkeler listesidir.”
.